16 Ekim 2011 Pazar

O ve arkadaşları

1 yıldır kafasının üstünde hep bir karabulut vardı sanki. Acımasız olaylar yaşamasına rağmen her zaman çok umutlu ve mutluydu hatta tam olarak hayatının en mutlu zamanını yaşıyordu. Annesi ölümle burun buruna gelmiş, dersleri hiç olmadığı kadar kötü, öss senesi denen senenin içinde bulunuyor ve bir erkek arkadaşı olsa da çocuk onu yormaktan başka hiç bir işe yaramıyordu.
Hayatında hiç böyle bir şeyle karşılaşmamıştı. Bu kadar olumsuzluğun yanında sadece arkadaşlarıyla olmak onu mutlu ediyordu. Hiç bir şey yapmaya gerek yoktu hatta somut olarak bile onlarla beraber olması gerekmiyordu. Nasıl bir duyguysa bu yaşadığı..yada ona verilen güven.. Arkadaşlarının da aynı duyguları hissettiğini bilmek..Güven denen şeyin aslında bu dünyadaki en güzel şeylerden biri olduğunu öğretiyordu ona bu arkadaşlık. Bazen kendisini düşünmesine bile gerek kalmıyordu çünkü onu ondan önce düşünün insanlarla sarılıydı etrafı ve bu insanlar anne-babası olmamasına rağmen.
Bazı insanlar onu ve arkadaşlarını birbirlerinin avuçlarının içinde yaşadıkları için eleştiriyorlardı. Bu avuçlar, onu ve arkadaşlarının dışından birinin aralarına girmelerini çoğu zaman zorlaştırıyordu. Onun pek umurunda değildi bu durum çünkü yanındaki insanlarla hayatının sonuna kadar beraber yaşayabilirmiş hatta yeni insanlarla tanışıp, yeni ilişkiler kurmasa da olurmuş gibi geliyordu. Sağlıklı bir durum mu bu? Bence sonunda mutluluk varsa ne fark eder?
Şimdi o bu insanların hepsinden ayrı. Mutsuz mu? Hayır..aksine çok mutlu. Hani demiştim ya somut olarak bile onlarla beraber olması gerekmiyordu diye. Sadece yaşadığı deneyimleri, edindiği tecrübeleri arkadaşları yanındayken kazanmak isterdi. Birbirlerinin güzel anlarını kaçırmalarını istemiyordu. Bazen her şey çok güzel ve eğlenirken içinde bir burukluk beliriveriyordu. "Onlarda burada keşke yanımda olsaydı" diyordu ama ihtiyaçtan değil onlarsız boğazından geçmiyordu.
20 yaşındaydı. Hayatında ilk defa özlemin ne olduğunu öğrenmişti.

3 yorum:

  1. Duygusal bir yazı :) Çok şekersin yerim seni. Benle yeni tanışsan da bende bundan sonra o hep yanında olan arkadaşların gibi her zaman yanında olacağım...

    YanıtlaSil
  2. eleştiri 1: söz edilen şahsı tanıyorum, tam bir mıknatıs.. aynı çizgi filmlerdeki gibi; ama bu belaları çeken cinsten.

    eleştiri 2: bazen de avuntularla yaşıyor insan..

    eleştiri 3: iyi gidiyorsun niyeGO-GO-GO!

    doğa vurgun

    YanıtlaSil
  3. it's all about love.

    herseyi, sorularin cevaplarini, mukemmel evliligi, dogru insani, hatasiz hayati, iyi dostluklari oldugu gibi her zaman arama bulma icinde olsakta ic gudusel olarak, bazen bazi seyler, birileri, hic aramadan gelir karsimiza. hic bisey yapmasakta ordadir iste. sadece olur. "olmayi" bilir. ve yukarda yazdiklarin, olmayi bilenlerin sana verdigi duygular. ve hep bilmekten ote hissedersin ki ne olursa olsun onlar hep orda olucaklar:) seni seviyorum serus

    nilf

    YanıtlaSil